19 Aralık 2010 Pazar

9.üroloji kogusu

Hastane odamdan Zürih gölünü ,arkasindaki daglari ,sehrin karla kaplanmis catilarini  görmem de teselli etmiyordu beni...diyerek romantik bir giris yapmayi cok isterdim ...(ama yok atamiyorum vitesi "R" ye, romantigin R`sine...)

 Böbrek tasi nedeniyle ameliyat olman gerekiyor dedikleri günden beri aklimda tek bir soru vardi "ya bana bisey olursa"...cocuklarim ne olur...tamam simdi, taburcu olup eve gelince , anlamini yitiriyor yazdiklarim ...ama o kadar biriktirmisim ki anlatmam lazim...bisekilde anne olduktan sonra bana yerlesen bir kompleks bu , aman bana bisey olmasin ,cocuklarim anasiz kalmasin...tabii hepimizde var bu da... ben son iki yilda 3 kez ameliyat olmak zorunda kalinca ,biraz psikopatlik düzeyine ulasti bu korkum...gecen sene de Yumurtalik kistinden ameliyat olmustum ,Jerry daha 6 aylikti ,süt kuzusuydu ....offff...hep Hülya Kocyigitin  manyak bir filmi var ya, (5 cocuk annesi kadin, meme kanseri nedeniyle ölüyor ) onun sahneleri aklimdan geciyordu...bu annelik, delilik ya...öyle bir negatif enerjiyle girmisim ki ameliyata, entübe edememisler beni, (soluk boruma tüpü takamamislar yani) ugrasmislar baya, sonra kamera esliginde yapabilmisler...yani nerdeyse amacima ulasiyormusum....üfff..kötü enerji,Secret var bunlar a dostlar...

Bu sefer o kadar izin vermedim salak kafama, salak hayaller kurmasina...insan cenazesini hayal eder mi yaaa....neyse bu konuyu ilk ve son kez anlatip bir daha konusmayacam....Allahim sen bütün yavrucuklara ve analarina saglik ver..

Iste icimi daglayan film -Yavrularim- izlemeyin, izlettirmeyin ....

1 Aralık 2010 Çarşamba

Abla bir baksana falima yaaa...


Hep sana ne zaman cok kizsam ,gelir bu fotografa uzun uzun bakarim...bir süre sonra da gecer sinirim , siritmaya baslarim...Hep SIKINTI oturacak degil ya yüregimize , bu sefer de ask oturuvermis...

bu fincani actigimda ,o kadar mutlu olmustum ki , demek ki ictigim kahvenin bile haberi vardi askimdan...