29 Eylül 2010 Çarşamba

Bugün kendim icin ne yaptim..........dus aldim...

Bizim en büyük sorunumuz (biz, evli ve cocuklu anneler ) , cocuklandiktan sonra kendimize vakit ayiramamak....ayiramamak degil ,bildigin ayirmamak...cünkü sevgili annelerimiz bize ne ögrettiler ,nasil gösterdiler...cocuklarin , evin ve esin senden önce gelir..onlarin ihtiyaclarini karsilamak senin en birinci vazifendir...mikemmel bir ev hanimi, anne ve es olduktan sonra  tabii ki kendine vakit ayirabilirsin..ama tabii hala yasiyorsan....valla benim itirazim var bu noktada..

Annelerin akil sagligini koruma vakfinin önerdigi bazi kurallar var ,uygulayalim ,uygulatalim....
(Bu vakfi 3 dakika önce ben kurdum , baska üyesi olmadigindan ,baskani da benim ,yazicisi da )

1-)Sabah yatakta,gözlerinizi acmadan kendinizi, dogu illerinin birinde yasayan , 1 kumasi ve 5 cocugu olan bir kadin olarak  hayal edin, sonra gözlerinizi acin ,oh be hayalmis sadece deyin ...hic yoktan kendinizi sevindirin..

2-) O gün yapmaniz gereken isleri önem sirasina koyun ....baya listeyle...

3-) O listenin bastan iki  maddesini gerceklestirin ...

4-) Bir cokonat ve neskafe  hüpletin..sigarasi olan cokonatla degistirebilir...

5-)ögle uykusuna yatacak cocugu olanlar ,usaklari yatirin...okuldan cocugu gelenler, cocuklari yedirin...ögleden sonra bir saat (13.00-14.00 arasi mesela ) tamamen kendinize ayirin ,ister telefonda cene cal ,ister internette dolas , ister kitap oku ,ister örgü ör....ama bu senin saatin ...kimsenin bozmasina izin verme...

6-)sonra kalk listeden iki madde daha hallet....

7-)Tamam tek kisilik mesai bitti teorik olarak , koca kapiyi caldi...o daha ayakkabilarini cikaramadan cocuklardan ve ev islerinden ne kadar yoruldugunu, 2-3 etkili cümleyle özetle...ki aksam yemeginde önüne gelecek deneysel calismaya tepkisini fazla gösteremesin...

8-)yemekten sonra , cocuklarla oynayin ve yatmaya hazirlayin ... babalarinin daha güzel hikaye okuduklari konusunda onlari ikna edin...

9-)cocuklar uyuduktan sonra ,yine bir posta sikayet -ara fasil....ki esiniz ilgisini her daim üzerinizde tutabilsin...ama dirdirin dozuna dikkat..fazlasi geridönüsümsüz sorunlara yol acabilir...

10-) ve imkaniniz varsa  ve baba da güven veriyorsa haftada bir aksam yanliz disari cikin...sinema,tiyatro ,AVM ,fitness...

(ulan deli Kezban yaz yaz dedin, saati 1 ettim...al senin icin gelsin bu parca....)

25 Eylül 2010 Cumartesi

Bit pazari ama bitli degil...

Bugün 2 . el cocuk esyalari ve kiyafetleri pazarina gittik...sabahtan beri yagan yagmur dolayisiyla kimse gelmez zannediyordummm ki spor salonunun önündeki kuyrugu görünce isin ciddiyetini anladik ve esimle savas pozisyonlarimizi aldik ..kapilar acilinca o dogru oyuncaklarin basina, ben de kar tulumlarinin...ikimiz de aradigimizi bulduk..onda bebek arabasi , benim elimde sürükledigim büyük oglum hizimizi baya kesti ama,(ne güzel -gicira yakin-cocuk kitaplari kacirdik), ama bizim ganimet de hic fena degildi..

o kadar güzel bir organizasyondu ki ,artik kullanilmayan esyalari degerlendirmek icin mükemmel...bize yakin komsu köyün kadinlari yilda iki defa bu pazari düzenliyorlarmis ...1 gün önceden satmak istedigin ,iyi durumdaki kullanmadigin esyalari buraya teslim ediyorsun ,günün sonunda ne kadar esyan satildiysa parasi sana teslim ediliyor...hem esyalarini baska bir cocuk daha kullanacak diye seviniyorsun ,hem de hic yoktan para veriyorlar üstüne...

simdi dananin kuyrugunu kopartabilecek soru su ,bir daha ki 2.el pazarinda ben de evdeki fazlaliklardan kurtulayim mi ,yoksa Allah hakki üctür deyip ,söyle kafama uygun bir huni siparisi simdiden vereyim mi...


Resim bugüne ait degil, ama tezgahlar böyle...

18 Eylül 2010 Cumartesi

Benim bu blog sevdam ,-bu iki canavarin gün icinde tüm enerjimi hortumlamasi yüzünden- , bitti bitecek gibi...
kiskanclik olayi aynen ( belki birazcik daha az) devam ediyor...biz bu kiskanclik terapisini tam anlamiyla uygulayamadik sanirim...ya da bizim kobay tedaviye direncli cikti..ama iyi biseey oldu abicik anaokuluna basladi..sadece ögleye kadar gidiyor malesef ,ama o 4 saat bile number tuu ile yanliz gecirebildigim icin ,cok degerli...lakin dogdugunda beri  -abimiz irrite olmasin diye- hep korka korka sevdim, sessiz sedasiz...
 
15 aylik oldu koca essek... abisinin sürekli fiziksel ve psikolojik travmalarina maruz kaldigi icin ayaklari yere o kadar güclü basiyor ki... gecen gün parkta düstü, ben seyrediyorum uzaktan ,biraz surati eksidi , sonra kalkti yerden , kaldigi yerden oyuna devam...ama tek dayanamadigi sey sevgili battaniyesinin abisi tarafindan alikonulmasi...o zaman sinirleri cok bozuluyor..uykusu da varsa eger haliya yüzüstü yatip aglamaya basliyor... 

ikinizi de cok seviyorum, ayaklari birbirine dolanan tirtillarim benim...